31 Aralık 2005

Donnie Darko (2001)


Yazılarıma sanırım en sevdiğim filmle başlamam gerekir. Aslında niyetim bir filmi izledikten kısa bir zaman sonra buraya yorumlarımı aktarabilmek, ama geçmişte izlediğim filmleri geçirmek biraz zaman alacak.

Ben filmden ilk olarak o zamanlar İngiltere'de çalışmakta olan dostum Candaş Bozkurt sayesinde haberdar oldum. Yanlış hatırlamıyorsam kendisi orda olduğu dönemde İngiltere'de gösterimde olan filmi keşfetmiş ve hemen bana ne kadar muhteşem bir film olduğunu söylemişti. O dönemde ilk fırsatta Divx olarak edinmiş, hayranlıkla izlemiş, sonunda gözlerim dolmuş ve herkese de halen ısrarla söylediğim gibi mutlaka izlemeleri yönünde tavsiye etmiştim. Türkiye'de vizyona 13 Haziran 2003 tarihinde giren Donnie Darko Ankara'da Odeon Cineplex, Tüze Armada, ve Metropol'de gösterildi.. Ben de Odeon'un küçük bir salonunda gösterim şansı bulan filmi terkar izledim, küçük salon da olsa yine de muhteşemdi sinemada da izlemek.. Daha önce izlemiş olmama rağmen sinemada izlemenin keyfi çok başka idi.. ve sonunda yine gözlerim doldu. Donnie Darko – The Director’s Cut ABD'de 23 Temmuz 2004'te gösterime girdi. Bu versiyonda daha önce görülmemiş 20 dakikalık ek, yeni ve gelişmiş görsel efektler ve yeni müzikler mevcut. Ülkemizde gösterime gireceği umudum yoktu zaten, DVD / Divx seçeneklerle tadını çıkarmaya çalıştık. Bugüne gelirsek elimde Divx, DVD, Director's Cut DVD olmak üzere 3 kopya olarak arşivimin en değerli parçasını oluşturuyor Donnie Darko..

Film üzerine:
Donnie Darko bence muhteşem bir film. Genç yönetmen Richard Kelly bu ilk filminde ortaya çok sade bi anlatımla çok şık bir film ortaya koymuş. 80li yılların sonunda geçen filmde, Donald Darko ailesi ve çevresi ile sorunlar yaşayan, sık sık başrolünde Frank isminde dev bir tavşan olan halüsinasyonlar gören bir genç. Dünyanın 28 gün, 6 saat ve 42 dakika sonra yok olacağını söyleyen ve Donnie'yi başta ölümden kurtarmış görünen bu tavşan, zamanla onu gerçekle şizofrenliğin sınırlarında bambaşka bir yola sürüklüyor.
Filmde 80ler atmosferi ve müziği ile çok iyi canlandırılmış. Bazıları eksik bulabilir ama filmin özellikle çoğu cevabı izleyiciye bırakan Lynchvari sorgulayıcı bi anlatım sergilediğini belirtmek istiyorum. Gerçekten çok ilginç bir film Donnie Darko.. Bi açıdan Lynch tarzının daha alaycı ve komik bir şekli, bi açıdan da tamamen farklı, bilim-kurgu, psikolojik-gerilim türlerini birleştiren bir başyapıt. Yer yer kahkalara boğan bi bi mizah anlayışı, yer yer insanı geren bir atmosfer, sonunda da ağlatan bi duygusallığı var, ama onun kadar düşünmeye sevkeden merak uyandıran bir film.. Bu Lynchville(Lynch'in dünyası)'in karanlık ve sorunlu ortamında pek göremediğimiz bi yaklaşım ve daha fazla sayıda insanı mutlu edeceği kesin.. Çizgi film tadında bir Lynch ziyafeti demek mümkün belki de. Sonuçta çok farklı konuları işleyen, ve heran merak uyandıran yapısının yanında oyuncuların üstün performansı, müziğin mükemmel uyumu ile gerçekten izlenmesi gereken bir film Donnie Darko..

Oyuncular üzerine:
Donnie Darko'da ilk kez izleme fırsatı bulduğum Gyllenhaal kardeşlerin gerçekten önü çok açık. Öncelikle bağımsız filmlerde karşımıza çıkan bu iki kardeş gerçekten çok iyi iş çıkartıyorlar. Maggie Gyllenhaal'i gene çok konuşulan 2002 yapımı Secretary filminde, Jake Gyllenhaal'i de 2005 yapımı -ülkemizde henüz gösterime girmeyen ama dünyada büyük ilgi gören- bir Ang Lee filmi Brokeback Mountain'da izliyoruz. Sonuçta özellikle Jake şizofren (belki de herkesten daha normal) genci harika canlandırmış ve filmin başarısında çok büyük rolü var. Tabi Patrick Swayze ve Drew Barrymore filme ilgi çekme açısından önemli isimler.

Müzikler üzerine:
Filmde seçilen şarkılar da 80lerin ruhunu tamamen yansıtıyor. Under The Milky Way Tonight, ve filmin başındaki The Killing Moon bir yana, özellikle filmin sonundaki Mad World yorumu ile filmde gelişen olayların uyumu inanilmaz. Şarkı Tears For Fears'ın Mad World şarkısının Gary Jules tarafından yeniden yorumu ve insanın duygulanmadan, kayıtsız dinlemesi mümkün diil..
Yönetmen Richard Kelly üzerine:
Aslında filmini çekebilmek için bayağı bir uğraştıktan sonra Drew Barrymore ile tanışması kaderini değiştirmiş ve Barrymore hem filmde rol alıp hem de yapımcılığını üstlenerek Kelly'e sahip çıkmış. 2001 yılında Donnie Darko'yu bitirdikten hemen sonra üzerinde çalıştığı Knowing ve Bessie isimli filmleri merakla beklenir konumda olmuştu.
Knowing 2004 yili sonunda gösterime girmesi planlanan ve bir adamın çocukların gelecekle ilgili tahminlerini çizdikleri resimlerin bulunduğu bir zaman makinası bulması ve gelecekte olacak felaketleri konu alan bir bilim-kurgu olacaktı. Şimdilerde 2006 yılında gösterime girmek üzere ünlü yönetmen Alex Proyas'ın ellerinde olan bir proje, ve ne yazık ki Kelly ile bir ilgisi kalmadı. Bessie ise genetik mucizesi, insan gibi yürüyebilen-konuşabilen, 14 yaşındaki zihinsel-engelli bi kız çocuğunun aklına sahip bi ineği anlacak gayet ilginç görünen bir filmdi, sonradan bu projesi de rafa kalktı. Sonra 2005 yılı filmi olarak planlanan The Box gündeme geldi, sorunlu yeni evli bir çiftin kapısına gelen tahta bir kutunun ilginç hikayesini anlatan filmde kutuyu açan anında zengin olurken bilmediği bir yerde de insanların ölümüne neden oluyor. Ancak Kelly'nin yönetmenlikten vazgeçerek yazar ve yapımcı olarak kalması ile The Box halen yapım aşamasında görünüyor. Bunun en büyük sebebi de Kelly'nin kendisinin bu sektördeki geleceğini belirleyecek daha büyük bir projeye girmiş olması. 2006 yilinda birçok ünlü oyuncuyu barındıran kadrosu ile komedi, müzikal, bilim-kurgu gibi çok fazla kategoriyi harmanlayan yeni filmi Southland Tales karşımızda olacak.
Linkler:
Director's Cut fragmanını tıklayarak izleyebilirsiniz.
Filmi izleyip tam anlayamayanların yapması gereken ilk şey The Philosophy Of Time Travel by Roberta Sparrow isimli kitabı okumak.
Bu kitaba ve fazlasına filmin en iyi websitesi ödüllü resmi sitesinden de ulaşmanız mümkün. Bir bulmaca şeklinde hazırlanan site 3. leveldan sonra bitiyor, tam çözüm mevcut ancak filmi izledikten sonra siteyi kendiniz bitirmeye çalışmanız daha büyük bir zevk.
Resmi olmayan Donnie Darko siteleri ruinedeye.com ve stainlesssteelrat.net de mutlaka bakılması gerekenler arasında..
Alıntılar:
Donnie: First of all, Papa Smurf didn't create Smurfette. Gargamel did. She was sent in as Gargamel's evil spy with the intention of destroying the Smurf village, but the overwhelming goodness of the Smurf way of life transformed her. And as for the whole gang-bang scenario, it just couldn't happen. Smurfs are asexual. They don't even have reproductive organs under those little white pants. That's what's so illogical, you know, about being a Smurf. What's the point of living if you don't have a dick?

Donnie: Why do you wear that stupid bunny suit?
Frank: Why are you wearing that stupid man suit?

Gretchen: My mom had to get a restraining order against my step dad. He has emotional problems.
Donnie: Oh, I have those too! What kind does your step dad have?
Gretchen: He stabbed my mom four times in the chest.
Donnie: Oh.

Donnie: Well look, um...uh...you wanna go with me?
Gretchen: Where do you wanna go?
Donnie: No, I mean like go with me, like you know...like, that's what we call it here...going together
Gretchen: Sure [pauses for a moment, turns and walks away]
Donnie: Ok-hey where're you going?
Gretchen: I'm going home.

Sinemacı Üzerine


Hoşgeldiniz.. Beni az çok tanıyan herkes sinemanın hayatımdaki önemini bilir. Yaklaşık 7 yaşlarında iken Ankara Arı Sineması'nda Spielberg'in E.T. filmi ile başlayan sinema merakım, zaman zaman araya başka etkenler girse de özel yerini hep korumuştur.Filmleri, yönetmenleri, oyuncuları takip
ve analiz etmek hep en önde gelen merakım olmuştur. Yine de eskilerden -tüm zamanların en iyileri kategorisindeki- filmlerin bir çoğunu henüz izleyememiş olduğumu, son dönem filmlerine daha meraklı olduğumu belirtmekte fayda var.

Sonuçta, ciddi bir sinema tutkunu olarak bu sayfalarda izlediğim ve en çok beğendiğim filmler başta olmak üzere sinema hakkında birçok şey üzerine zaman zaman yazmaya çalışacağım..